Bilhassa 2 yaş altındaki çocukların büyük bir kısmını etkileyen, bedende önemli belirtilerle seyredebilen bir enfeksiyon hastalığına yol açan RSV virüsünden bebek ve çocukları korumak için tedbir almak gerekiyor. Çocuk Sıhhati ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Adnan Sarı, yenidoğan ve prematüre bebekler için ölümcül olabilen RSV (Respiratuar Sinsitral Virüs) virüsünün, çocuklarda çok yaygın biçimde görüldüğünü söyleyerek, ailelere kıymetli ihtarlarda bulundu.
“İKİ YAŞ ALTI ÇOCUKLARIN BÜYÜK BİR KISMINI ETKİLİYOR”
Çocukluk devrinde sıklıkla karşılaşılan viral hastalıklar ortasında grip virüsü kadar bilinmemesine rağmen RSV virüsü de hayli yaygın olarak görüldüğünü söyleyen Dr. Sarı, “Her yaştan bireyi etkileyebilen ve bulaşıcılığı epeyce yüksek olan bu virüs, çocuklarda ve yetişkinlerde çoklukla ateş, öksürük ve nezle belirtileri ile bir soğuk algınlığı biçiminde geçiriliyor. Ancak bilhassa yenidoğanlarda ve prematüre bebeklerde RSV virüsü çok daha ağır geçirilerek ölümcül bir hastalık haline gelebiliyor. Bu bebeklerde bağışıklık sistemi şimdi gelişmemiş olduğundan, virüs süratli bir formda akciğerlere ulaşarak bronşit ve zatürreye yol açabiliyor. Ağır hadiselerde bebek ve çocuklarda teneffüs takviyesine muhtaçlık duyulabiliyor. İki yaşından küçük çocukların yaklaşık olarak yüzde 90’ının RSV virüsü ile enfekte olduğu ve biliniyor. Virüse karşı geliştirilmiş rastgele bir kesin tedavi prosedürü şimdi bulunmadığından bebeklerin RSV virüsü bulaşma yollarına karşı korunması büyük bir değer arz ediyor” diye konuştu.
“SOĞUK ALGINLIĞI İLE MİSAL BELİRTİLERLE KENDİNİ GÖSTERİYOR”
RSV virüsü, genel olarak tıpkı nezle ve gripte olduğu üzere halsizlik, öksürük, süratli teneffüs, burun tıkanıklığı üzere belirtilere yol açıyor diye kaydeden Dr. Adnan Sarı, şöyle devam etti: “Bebeklerde virüse bağlı olarak beslenme nizamının bozulması, huzursuzluk, teneffüs düzensizliği üzere semptomlar gözleniyor. Bunun yanı sıra; teneffüs sırasında hırıltı yahut ıslık sesi, bebeklerde hareketlerin yavaşlaması ve azalması, emzirmede zorlanma ve bebeğin emerken sık sık yorulması, ateş üzere bulgular da RSV virüsüne bağlı olarak sıklıkla karşılaşılan belirtiler ortasındadır. RSV virüsü tedavisi olarak isimlendirilebilecek kesin bir tedavi sistemi bulunmadığından hastalarda destekleyici tedavi uygulamaları ile iyileşme süreci destekleniyor. Teneffüs zahmeti olan bebeklerde teneffüs takviyesi uygulamak, akciğerde ek olarak gelişen bakteriyel enfeksiyon varsa buna yönelik antibiyotik tedavisi başlatmak üzere uygulamalar tedavi sürecinde yer alabiliyor. Küçük bebeklerde ise birtakım durumlarda antikor tedavilerine başvurulması gerekebiliyor. Virüs enfekte insanlardan çok süratli ve kolay bir formda bulaşabilir. Hasta şahısların teneffüs, öksürme, hapşırma ve konuşma üzere hareketler sırasında etrafa saçtığı damlacıklar, hasta bireylerin salgıları, bu salgı ve damlacıklarla enfekte olmuş cisimler en kıymetli bulaşma yollarını oluşturuyor. Bu nedenle çocukların kalabalık ortamlardan mümkün olduğunca uzak tutulması, okul ortamında ise hijyen konusunda çocuğa gerekli eğitimin verilmesi büyük bir değer taşıyor.”
“BEBEKLERİ VİRÜSTEN MÜDAFAADA EN TESİRLİ YOL HİJYENDEN GEÇİYOR”
Dr. Sarı, “Kesin bir tedavisi olmayan ve bilhassa de 6 aydan küçük bebekler için hayati risk oluşturan RSV virüsünden bebek ve çocukların korunmasında en tesirli yol hijyenden geçiyor. Soğuk algınlığı belirtileri gösteren bireylerin mutlaka bebekle tıpkı ortama alınmaması, mesken halkından hasta olan şahısların bulunması halinde ise maske kullanılması gerekiyor. El hijyeni, virüsle çaba konusunda çok büyük bir değer taşıyor. Bu nedenle ebeveynlerin bilhassa de bebeğe dokunmadan evvel kesinlikle ellerini yıkaması gerekiyor. Ayrıyeten meskenin daima olarak havalandırılması, dışarıdan getirilen materyallerin konuta yerleştirilmeden evvel iyi bir halde temizlenmesi kıymet arz ediyor. Yeni doğmuş bebeklerde enfeksiyon çok daha riskli olduğundan bebeğin virüse karşı korunmasının çok kıymetli olduğunu vurguluyor” dedi.
Ensonhaber
